Kadıköy kaçışlarımızda ellerin simit kokardı,
Gökyüzü en eski filmden daha gri,
Birileri mutluluk biriktirmiş zamanında,
Ve bizde istemeden yürek misafiri olduk bu yaşanmışlığa.
Öğlen uykusuna yatmış çocuklar sokağında sadece rüzgarın sesi,
Bir kaç yaşlı kadın yün ayırıyor elleriyle, o yastıklara beraber baş koyamayacağız ne acı !
Sarı kaldırımda ki kavak ağacının güneş geçiren emektar yaprakları tenine benzer çarşamba günleri.
Akşamların erken sahne aldığı ışıklı istanbul günlerinde, üsküdar vapurları evime götüremez beni,
Hep seninle denize sarılmak istemekten oluyor bunlar,
Sanki okyanusça açabilirmiş gibi küçük elleri,
Çok aşığım dediğinde titreyen dudakların var,
Ama değişen bir şey yok yine eylülde gökyüzüm gri.
Gökyüzü en eski filmden daha gri,
Birileri mutluluk biriktirmiş zamanında,
Ve bizde istemeden yürek misafiri olduk bu yaşanmışlığa.
Öğlen uykusuna yatmış çocuklar sokağında sadece rüzgarın sesi,
Bir kaç yaşlı kadın yün ayırıyor elleriyle, o yastıklara beraber baş koyamayacağız ne acı !
Sarı kaldırımda ki kavak ağacının güneş geçiren emektar yaprakları tenine benzer çarşamba günleri.
Akşamların erken sahne aldığı ışıklı istanbul günlerinde, üsküdar vapurları evime götüremez beni,
Hep seninle denize sarılmak istemekten oluyor bunlar,
Sanki okyanusça açabilirmiş gibi küçük elleri,
Çok aşığım dediğinde titreyen dudakların var,
Ama değişen bir şey yok yine eylülde gökyüzüm gri.
0 Düşünce:
Yorum Gönder