Sephia II-V

on 28 Ağu 2012

Cumartesi'yi sana bağlayan geceydi uyuduk.

Sabah üstüm başım hep sen olmuş,silkelenemedim.
Kenarı yanık sevdalar genel müdürü olmuştum sene ; bugünlerden sana doğru.
Yağmurla başlamış güneşle bitirmiştik sanırım mevsim sontemas,
aylardan karanlık

Günlerden tecavüz,damarlarımdan bileklerime oradan serçe parmağıma ufak bir u dönüşü ile kalbime.


Unutulanların iz bıraktığı saatlerde vapurlara binmiştik, şehrin kızıl çiçekleri bizi görünce küserdi.
Bana herşey eksiksiz geldiğinden ne olduğunu anlamıyordum, sen bütün bunların verdiği kasvet ile ingiltere iklimli kaçışlar müsteşarlığı görevine devam ediyordun.

Üzerime çevrilmiş tüm namlu uçları ve karanlık deliklerine koşuyordum ölmek için,
diplomatik aşkımızın bitişinden 70 sinema filmi sonraydı.


Şu hayatta tek birşey çok önemli ...
fakat nedir diye sorsan aptal gibi sen derim.

Aslında herkes seni bir başkası sanıyor ya mutluyum,
bütün bedduaları başucundan savuruyorsun ince uzun parmaklarının narin kuğu kanatlı hareketleriyle, gel saçma sapan gülelim.


Birbirimizden başka kaybedecek neyimiz vardı ki ?
Ben senden sonra çok değiştim,
bak yine inanmayacaksın ama bu sefer eminim.
Mesela iyi bir insan olamıyorum sürekli,
iyilik genzimi yakıyor düşündükçe,
birilerine yardım etmek canımı sıkıyor,
İYİ ADAMLAR GÖRÜNCE TİKSİNİYORUM


Çarşamba günü sirkeci tren istasyonunda tahta bir paravanın ardında 3 ömürlük seviştik.
Dudağının kenarında biraz ben kalmış getir sileyim.

Hiç kimseye aldırış etmeden bizim olmayan yataklarda uyuduk yalancıktan, ne kadar da neşeli.
Halbuki sırf güzel uyu diye nefes almadığımı bilirim...

Son günlerde iyice çaresizim...................
Seni arama çaresizliği mesela
Nasılsın derken sağlam durmaya çalıştığım anlarda ki çaresizlik
Son günlerde iyice halsizim................
Seni aramaya çalışırken ki yürüdüğüm yolların getirdiği halsizlik mesela
Tanımadığım bir kadının seni boş yere aramamam gerektiğini ima ettiği mekanik sesin halsizliği.

Üzülüyorum, yok mecazi anlamda değil laf olsun diye hiç değil,
Gerçekten üzülüyorum ben, mesela gözlerim çok üzülüyor özellikle,
Seni göremiyor olmaktan değil de senden başka şeyler görüyor olmaktan sürekli.

Annem hiç belli etmeden üzülüyor mesela, sen beni bıraktın diye değil de
Benim savaşmayı bıraktığıma üzülüyor kanımca.

Senin elinle pişmeyen bütün kahvelerin fincanları küfür edercesine yakıyor boğazımı.
Yada sizin balkonun altından gelen tanımadığım çiçeğin kokusu kızıyor bana,
Kafamı kaldırıp bakamıyorum gökyüzüne başım dönüyor.
Kafanı kaldırıp bakamıyorsun gökyüzüme başın dönüyor.


Bizim sokağın yakınlarında her gün havaii fişek atıyorlar
Yabancı ülkelerin birinde değilsen kesin görüyorsundur
Mesela onları beraber izleyemiyoruz ya
Ateşleyen çakmaklar
Onlar bile kızıyorlar.

Ne kadar saçma geliyordur tahmin ediyorum,
Mesela sensizlik kadar saçma.

Hani

Bilmiyorum ya belki başına hiç gelmemiştir.
Hani böyle sabah olsun diye uyursun, sonra akşama kadar uyumak için yorulur durursun,
Ben öyleyim bu ara.

Dipnot
Ben ölmeliyim bi ara.

0 Düşünce:

Yorum Gönder